Sex Hikayeleri

11 ay önce - Admin Ekledi - 1704 Kez Okundu

Göt deliği bile pırıl pırıldı

Göt deliği bile pırıl pırıldı

Merhabalar. Adım Ali. Şu an 30 yaşındayım. Büyük bir Finans kurumunda çalışıyorum. Anlatacağım olay ise üniversite yıllarında başımdan geçti. Aslen Erzurum’luyum. Üniversiteyi İstanbul’a kazanınca hayatımda ilk kez bu şehire geldim. Yaşadığım şaşkınlığı tahmin edebilirsiniz. İlk başlarda yurtta kalmıştım. Daha sonraları ufak bir daire tuttum kendime. Ama 30 m2 falan, anca bana yetiyordu. İyi bir üniversitede okumanın avantajıyla geçinebilmek için özel ders vermeye başlamıştım. 3. sınıfa geldiğim zaman iyi para kazanmaya başlamıştım. Eve para bile gönderiyordum.

Neyse, çok uzatmıyım. O sıralarda bir gün dersten çıktığımda telefonumda cevapsız bir arama gördüm. Aynı numara mesaj da atmış, özel ders için bilgi almak istediğini yazmıştı. Okul çıkışı aradığımda sert tonlu sesi olan bir kadın açtı telefonu. İsminin Banu olduğunu, telefonumu ders verdiğim bir çocuğun annesinden aldığını söyledi. Evleri okulumuza yakındı. Akşam 7’den sonra evlerinde buluşabileceğimizi, eşinin de o ara geldiğini söyledi. Tamam diyip vakit doldurmak için kütüphaneye gittim. Evime gidersem vaktinde yetişme şansım zordu. Riske atmak istemedim.

Okuluma yakın öğrenciler her zaman işime gelirdi. Saat 7 gibi söylenilen adrese gittim. O ara aklıma öğrenciyle alakalı bir şey sormadığım geldi. Okul telaşı sormayı unutmuştum. Şansa diyip kapıyı çaldım. Kapıyı adının Koray olduğunu öğrendiğim eşi açtı. Adam direkt zenginim ben diye bağırıyordu. Giyim kuşam tam zengin bebesiydi. O sırada Banu hanım da geldi. Gördüğüm anda çarpıldım gerçekten. 34-35 yaşlarında sarışın, manken gibi fiziği olan bir kadındı. Evde olmamıza rağmen siyah bir elbise giymişti. Abartıya kaçmadan dekolte ve mini bir elbiseydi. Hakikaten armudun iyisini ayılar yiyordu. Kocası kadının iki katıydı resmen. Bugüne kadar gittiğim evler arasında en zengin ailenin bunlar olduğu kesindi. Salonda oturacak yer gösterdikleri zaman Banu hanım sormadan kahve getirdi. Dominant bir kadındı. O sırada çocukları geldi. 10 yaşlarında Emre adında haşarı bir erkek çocuğuydu.

Şaşırmıştım. Genelde üniversiteye hazırlık için öğrenci alırdım. Bu yaşta öğrencim yoktu. Çocuğu odasına yollayıp Banu hanımla konuşmaya başladık. Eşi karışmıyordu. Çocuğun biraz sıkıntılı olduğunu, psikoloğa gittiğini söyledi. Daha önce gelen öğretmenler uğraşmamıştı. Beni tavsiye eden velim beni çok övmüştü. Hakikaten zor bir çocuğu vardı. Adam edene kadar uğraşmıştım. O yüzden referans olmuştu. Açıkçası pek gönüllü değildim. Ama haftada 3 kere 2 saat ders için haftalık 500 tl gibi bir para teklif edilince hayır diyemedim. Benim için dehşet bir paraydı. Tamam diyip kalkınca Banu hanım kapıya kadar geçirdi. Benim için taksi çağırmıştı. Taksi için de 50 tl vermişti.

Başıma iş aldığımın farkındaydım. Büyük para gözümü boyamıştı ama beni yorucaktı bu çocuk. 2 akşam sonra ilk derse gittiğimde evde sadece Banu hanım vardı. Gündüzleri evde hizmetçi olduğunu 7 gibi gittiğini sonradan öğrenmiştim. Eşinin nerede olduğunu sormadım. Böyle insanlar gereksiz samimiyeti sevmezdi. Derse başladıkça işimin zor olduğuna tekrar kanaat getirmiştim. Çok şımartılmış bir çocuktu. Daha şimdiden Avrupa’nın yarısını gezmişti. Ders başlamadan Banu hanıma dersi bölmemesini rica etmiştim. İlk ders yarı muhabbet geçmişti. Doğudan geldiğimi duyunca Emre’nin dikkatini çekmişti. İlk kez kendi dünyasının dışından biriyle tanışıyordu. Dersin sonuna doğru kaynaşmıştık.

Ders bittiği zaman 9’u geçmişti. Banu hanımın bir şeyler yermisiniz teklifini geri çevirdim. O da gitmeden bir kahve ikram edip konuşmak istedi. İlk ders hakkında bilgi almak istiyordu elbette. Mutfağa geçtiğimizde şok olmuştum. Neredeyse evim kadardı. Mutfak masasında oturup kahvemi içerken bir taraftan abartmadan Banu hanımı süzüyordum. Geçen seferin aksine kot ile beyaz bir gömlek giymişti. Ama gömlek şeffaf ve dardı. İçindeki dantelli beyaz sutyeni olduğu gibi belliydi. Ama saçma bir hareket yapmazdım elbette. Kahveden sonra giderken ilk haftalığımı peşin vermişti. Ben bir taraftan okuluma gidiyordum, bir taraftan özel derslere devam ediyordum. Başka yeni özel ders almamıştım.

Fazlasıyla yetiyordu. Zaman geçtikçe Emre’yle çok güzel bir diyaloğumuz oldu. Dersleri de , davranışları da iyileşmişti. Bu durum Banu hanımın da hoşuna gidiyordu. Haftalık ders ücretimi 750 tl yapmıştı. Eşini hiç görmüyordum. Ya işte oluyordu, ya arkadaşlarıyla dışarıdaydı. Banu hanım hep biraz mesafeliydi. Doğuştan zengin, ağzında gümüş kaşıkla doğanlardandı. Takmazdım böyle şeylere. Herkesin hayatı farklıydı neticede. Derslerden sonra genelde hep durumu sormak için mutfakta bir kahve ikram ederdi. Arada benim hakkımda bir şeyler sorarsa anlatırdım. Gereksiz muhabbete girmezdim. Yerimi bilmemden O’ da hoşnuttu. Ara sıra ders öncesi yemeklere de katılıyordum. Bunu Emre istemişti. Beraber yiyelim istiyordu. Babasının pek ilgilenmidiği bir çocuğa abi figuru olmuştum.

Annesi de memnundu bu durumdan. Zamanla Banu hanım da bazı değişiklikler görmüştüm. Benimle daha samimi oluyor, beni tanımaya çalışıyordu. Giyimi daha cesur olmuştu sanki. Genellikle elbise giyiyor ama hem mini, hem de dekolte oluyordu bunlar. İstemememe rağmen ders arasında bir şeyler ikram etmek için geliyor, o arada neler çalışıyorsunuz diye oğluna sorular soruyordu. O ara eğildiğinde dekoltesini kapatmak için bir çaba sarfetmiyordu. Benim gibi kapalı bir toplumda büyüyen biri için alışılmadık ve dayanması zor bir durum oluyordu. Bu tarz ortamlara alışık olmadığım için kafamda bir düşünce canlanmıyordu. Ders sonrası kahveleri bazen salonda ikram etmeye başlamıştı. O sırada ikram ederken göğüslerini cömertçe sergiliyor, otururken de mini eteğinin saklamadığı bacaklarını dert etmiyordu.

Açıkçası üstüme de alınmıyordum. Ama eve gittiğimde hayallerim de sadece Banu vardı. Bir Cumartesi günü Nişantaşı tarafında ders vermeye gitmiştim. O gün bir yere gidecekleri için rica etmişler, dersi sabah 10′ da yapmıştık. Çıkınca vakit erken olduğu için biraz etrafa bakınmaya karar verdim. O sırada Banu hanımla denk geldik. Alışveriş için gelmişti. Şaşırtıcı bir şekilde spor giyinmişti. Ama gene de spor taytı ve atletiyle çok seksiydi. Eşofmanın önü açık olduğu için göğüsleri açık ve net karşımdaydı. Ayak üstü havadan sudan konuşurken işim olup olmadığını sordu. Yok diyince bana yardım et diyip elimden tutup ordaki bir pasaja götürdü. Bütün mağazaları geziyorduk elbette. Alışık olduğum şeyler değildi ama renk vermiyordum. En iyi müşterimi kırmaya gerek yoktu.

Alışveriş yaparken bir mağazada bana da kıyafet denetti. Özellikle vücuda oturan dar şeyler seçiyor, fiziğimin iyi olduğunu söylüyordu. Sonra orada meşhur bir iç giyim-mayo firmasının mağazasına girdik. Alt kattan bir kaç tane bikini vs seçti. Deneme kabinlerinin yukarıda olduğunu söylediklerinde ben aşağıda beklerim dedim. Ancak Banu hanım sen varsın diye geldim. Biri bana fikir vermeden bir şey alamam diyince yukarı bende çıktım. Kabinlerin orada oturmak için rahat koltuklar vardı. Tezgahtar kız ne ikram edelim deyince şaşırmıştım. Zenginlik böyle bir şeydi sanırım.

Banu hanım benim için kahve, kendisine de soda isteyiverdi. Elinde bir sürü mayoyla kabine girince Banu hanım ben de gelen kahvemin keyfini çıkarmaya başladım. O sırada kabinin perdesinin tam kapanmadığını fark ettim. Banu hanım taytını çıkarırken siyah tangasının daha seksi gösterdiği kalçalarını görmüştüm. Kıpkırmızı olmuştum. Fark eder rezil olurum diye hemen kafamı eğildim. Birazdan huu diye seslenince kafamı kaldırdığımda şok olmuştum. Kırmızı, yanlardan bağcıklı seksi bir bikini denemişti. Göğüslerine 2 beden küçüktü bikini. Etrafında döndüğü zaman ise arkasının tanga olduğunu görünce ise şok olmuştum. Şaşırdığımı anlayıp Ibıza’da giyicem. Orda normal bir şey giyilmez demişti.

1 saat bu fasıl sürdü. 15 civarı bikini denedi. Bu süre içinde ben hep ereksiyon halindeydim. Durumun farkındaydı ama bıyık altından gülüyordu sadece. Hemen hepsini satın alıp, bir kaç tane de iç çamaşırı seti aldı. Onları denememişti Allah’tan. Çıkınca bir şeyler yemeği teklif etti. Ben eve gidiyim diyince nerede oturduğumu sordu. Daha önce muhabbeti geçmemişti. Beşiktaş sahilde öğrenci evlerinin orada oturduğumu söyleyince, beraber gidelim madem. Bayadır sahile inmedim demişti. Tamam diyip Sahile inince eve yakın bir yere arabayı bıraktık. Sahilde balıkçı tarzı bir yere indik.

Midye, kalamar, bira salaş bir yemek yedik. Keyfi yerindeydi. Böyle güzel bir kadınla yemek yediğim için benim keyfim de yerindeydi. Kalkıp arabaya yürürken e hadi sana gidelim. Hem öğretmenimiz nerede oturuyor görmek isterim, hem de bir şeyler içeriz dedi. Mecbur tamam dedim. Evim pek güzel değildi neticede. Önce arabaya gidip poşetleri aldık. Bana aldıklarıyla beraber kendi poşetlerini de almıştı. Bir şey sormadım elbette. Eve gittiğimiz zaman şaşırmıştı. Evine göre köpek kulübesi sayılırdı. Poşetleri yattığım odaya bırakmıştı gezerken. Zaten hemen geziliyordu. İçecek ne var diye bakmak için dolabı açıp biraları görünce sevindi. Akşamları bir bira içmeyi severdim. Çerez de varsa süper olur dedi. Alırım hemen dedim. Koşarak gidip geldim hemen.

Normalde almadığım pahalı çerezlerden almıştım. Hemen ufak bir sofra kuruverdim. Dip dibeydik. Hafiften sarhoştu ama kendimi tutuyordum. Rezilliğe gerek yoktu. Konuşma arasında eşini çekiştirmeye başladı. Artık beni beğenmiyor diyordu. Sıkıldı benden diye şikayet ediyordu. Senin gibi beni bikiniyle görünce heyecanlanmıyor mesela diyince kızarmıştım. Gülüp utanma, sen de beni beğenmezsen üzülürüm diyince rahatlamıştım. Aldıklarımın hepsini denemedim burada denesem olur mu deyince tamam demiştim mecburen. Çünkü denemediği bir tek iç çamaşırları vardı ve onları deneyip bana gösterirse kendimi tutamazdım. Odama girdikten 5 dakika sonra çıkınca haklı olduğumu gördüm. Vücud çorabı olduğunu öğrendiğim bir şey giymişti.

Göğüs uçları ve kadınlığı kapalıydı ama onun harici çıplak gibiydi. Kendi etrafında dönünce poposunu da çıplak olarak gördüm. Kafayı yemek üzereydim ama kendimi tutmam gerektiğini biliyordum. Birkaç takım daha denedikten sonra en sonunda vurucu darbeyi yapmıştı. Mini bir ekose etek üstüne göbeği açık kalıcak şekilde dar bir beyaz gömlek giymişti. İçine sütyen takmamış, bacaklarında beyaz çorap ve jartiyer vardı. Altına da beyaz spor ayakkabılar giymiş, porno yıldızları gibi olmuştu. Konuşmadan bana doğru yürüyüp eğilmişti. Göz gözeydik. Hocam, notlarım için konuşucaktım diyince şok olmuştum. Yavaşça kucağıma oturup, ailem çok kızar lütfen bırakmayın diyince kendimi tutmayı bıraktım. Ellerimi eteğinin altına sokup kalçalarını avuçlayıverdim.

Performansına göre bakıcaz yavrum deyip dudaklarına yumuldum. Ateşlice öpüşmeye başladık, altına iç çamaşırı giymediği için kadınlığı okşuyordum. Dayanamayıp gömleğini açık göğüslerine yumuldum. Ahhh morartma diyip kızdı ama dinleyecek halim yoktu. Penisim iyice kalkmış, Banu üstünde kerkiniyordu resmen. Neden sonra beni koltuğa itip önümde diz çöktü. Kemerimi çözmeye başladığında konuşacak halim yoktu. Pantalonumu ve bokserımı çıkarınca üstümü de ben çıkardım. Tamamen çıplaktım. Sağ eliyle penisimi sıvazlayıp sol eliyle de taşaklarımı okşamaya başlayınca geleceğimi hissettim.

Başından tutup penisime getirince itiraz etmeden emmeye başladı. Adeta vakumluyordu. Çok geçmeden geliyorum diyip boşalmaya başladım. Son anda kendini çekip göğüslerine boşalttı beni.Eliyle biraz daha sıvazlayıp kalanları da eliyle göğsüne sürdü. Bir şey demeden banyoya gidip üstünü temizledi. Ben de ıslak mendille penisimi temizledim. Geri geldiğinde çıplaktı tamamen. Elimden tutup odama götürdü beni. Yatağa uzanıp, bacaklarını açtı. Çok tecrübeli değildim, beni yönlendiriyordu. Biraz sonra ilk orgazmını olmuştu ben yalarken. Hadi artık deyince bacaklarını omzuma alıp küçük amına ilk girişimi yaptım. Yavaş yavaş sikmeye başladım. Tempoyu arttırdıkça inlemeleri artmıştı.

Biraz sonra bacaklarım ağrıdı diyince ben uzandım, üstüme çıktı. Üstümde zıplarken tırnaklarını göğsüme saplıyordu. Umurumuda değildi. Kalçalarını sıkıyor, göğüslerini sıkıştırıyordum. Artık hiç bir şeye takmıyordum. Boşalmaya yaklaşınca belinden tutup altıma alıp domalttım. En sevdiğim pozisyondu. Sertçe sikmeye başladım. Kalçalarında, amında tek tüy yoktu. Göt deliği bile pırıl pırıldı. Artık dayanamayıp geliyorum deyince devam et diyip yol verince içine olanca gücümle boşaldım. O şehvetle üstüne uzanıp yatağa yapıştık. Yatak zaten tek kişilik olduğundan yapışık şekilde yattık öylece. Ter içinde kalmıştık. 5 dakika uzandıktan sonra kalkıp hızlıca vücudunu yıkayıp giyindi.

Bu aramızda kalıcak diyip evden çıktığında yataktan kalkamamıştım bile.